DENİZLİ

Çivril ilçesi hakkında bilgiler

17 Ekm 2015

Çivril adına tarihte ilk kez Myriokephalon savaşını anlatan Bizans Belgelerinde rastlıyoruz. 12. yüzyıldan kalma bu belgelerde Çivril adı Rum yazımı ile " Tribritzi " ve Latin yazılımı ile " Cyybrilcimani " diye geçiyor. Çivril adı Selçuklular döneminde Anadolu'ya göç eden Çağatay Türklerinin kullandığı Çağatay Türkçesine ait bir tanımlamadır ve anlamı "suyu bol olan yer", "sulak yer" demektir. Anadolu'da birçok bölgede Çivril adı vardır. Luvilerin yaşamadığı yerlerde de Çivril yerleşim alanları vardır. Çivril'in Luvi diliylealakası yoktur ve Çağatay Türkçesinde Çivril "yalın" bir kelime olarak geçer.

Tarihçi Niketas "Tarih" adlı yapıtında savaşın yapıldığı geçitin adını " Tribritzi " biçiminde yazmıştır. Gerek eski gerek yeni Hellen dilinde C harfinin ve bizdeki okunuşuyla C harfinin karşılığı yoktur. C sesini vermek için tz, Ç sesinin vermek için ts kullanılır. Diğer yandan yeni Hellen ağzından b harfi bizdeki v' nin değerindedir. Demekki geçidin adı " Tribritzi " diye yazılmakla birlikte bu yazım bizim okuyuşumuzdaki Civrici ya da Çivrici' nin değerindedir.

Bu adın içindeki Çivr-Luwi dilinde " Bol su, Gür su " anlamında, adın sonundaki -il ise " Geçit, boğaz " anlamındadır. bunların tümü içinden suyun aktığı bir doğal geçit' e işaret eder. Çivril adının işaret ettiği bu tür bir geçit ise doğu yanı başındaki " Küfü Çayı Vadisi' dir "

Türkiye'de Çivril adına taşıyan bundan başka yedi tane daha yerleşme birimi bulunmaktadır. Sultan Höyüğündeki yerleşme ile başlamıştır.

1954 - 1959 yılları arasında İngiliz Arkeoloji Enstitüsü adına burada yapılan kazılarda MÖ 4000 yıllarına tarihlenen buluntular elde edilmiştir. Bu durumda Çivril'in 6000 yıllık bir tarihi vardır.

Höyüğün bilinen ilk sakinleri Arzawa'lardır. MÖ 2000 - 1680 yılları arasında hüküm süren Arzawa'lardan sonra sırayla Hititler'in,Frigler'in, Kimmerler'in, Lidya, Pers, Makedonya Krallığı, Seleskos Krallığı, Bergama Krallığı, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu dönemlerini yaşamıştır. Daha sonra ise Sahib Ataoğulları ve GermiyanoğullarıBeyliği dönemlerini yaşayan Çivril, Moğol işgalinden sonra Osmanlı egemenliğine girer.

Coğrafya

İl merkezinin kuzey doğusunda bulunan Çivril'in kuzeyinde Sivaslı, Kuzey batısında Karahallı, Kuzeydoğusunda Sandıklı. Güney doğusunda Dinar, Güneyinde Dazkırı ve Evciler ilçeleri bulunmaktadır. Güney batısında ise Bekilli, Çal ve Baklan ilçeleri yer alır. İlçenin deniz seviyesinden ortalama yükseltisi 900 metre, ilçe merkezinin ise 832 metredir.

Çivril, etrafı dağlarla çevrili alüviyal bir çöküntü olması üzerinde bulunmaktadır. Arazinin % 30 u dağlık, % 16 dalgalı, % 54 ü de düz ovadan oluşmaktadır. Bu ovanın kuzeyinde Bulkaz dağları (1990 metre) Kuzey batısında Kocayaka dağları (1259 metre), güney doğusunda ise Bozdağı (1350 metre) vardır. Kuzey doğusunda yer alan Akdağ ise (2449 metre) ilçenin en yüksek Ege Bölgesinin ise ikinci yüksek dağı özelliğindedir.

Çivril Ege Bölgesinde görülen Akdeniz iklimi ile İç Anadoluda görülen karasal iklim arasında geçip tipi bir iklime sahiptir buna göre yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğpuk ve yağışlı geçmektedir. Yapılan rasatlara göre en düşük sıcaklık 1974 yılı Ocak ayında 14,5 santigrat derece, en yüksek sıcaklık ise 1973 Temmuzda 38 santigrat derece tespit edilmiştir. Yıllık yağış miktarı ise 1m2 ye 470 kg. dır. İlçede hakim rüzgar yönü güney batısıdır. Poyraz ise bundan daha az esmekle birlikte daha çok göstermektedir. Yaz aylarında bile kış havası yaratan bu rüzgar zaman zaman oluşan kirli havanın dağılmasına yardımcı olmaktadır.

Çivril'in en önemli akarsuyunu ilçe merkezinin 10 km. doğusundaki Işıklı kasabasından çıkan Büyük Menderes nehri oluşmaktadır. Bu nehir Dinar ve Akdağ dan çıkan pek çok kaynağın suları ile birleşerek 72 km lik bir alana sahip olan Işıklı gölünü meydana getirir. Bu göle Sandıklı ovasının sularını toplayan Küfi Çayıda katılır. Nilüferlerin açtığı tatlı su balıklarının yaşadığı ışıklı gölü aynı zamanda pek çok su kuşuna da ev sahipliği yapmaktadır. Bilinçsiz avlanma nedeni ile yok olmaya yüz tutan bu canlı yaşamının koruma altına alınması gerekmektedir.

38 derece 14 dk. kuzey eylemi, 29 derece 41 dk. doğu boylamı